Uzakta kalan birkaç görüntü düşüyor bazen gözümün önüne, yakınlaşınca netleşir sandığım. O zaman anlarım işte o zaman çözerim sandığım. Yanılmadan birgün geçmezken bunda ıskalamak ne mümkün. Anlamaya çalışıyorum, ayırt etmeye çalışıyorum, renkleri, sesleri, çizgileri... Belki bir kısmını anlarım o zaman gerisi gelir diye. Tuttuğun yerlerin yavaş yavaş eridiğini görürsün ya işte öyle. Bir buz parçasına dokunduğunda, her dokunuşunda özelliğinden, orijinal varlığından bir şeyler kaybeder. Bu görüntüler de uzakta bulanıklar, yakında dokunulmaz.
Yıllar önce yaşadığım mutsuz bir gün. Bir hafta önce başıma gelen bir olay. Bir saat önce boğazıma takılıp kalan hıçkırıklar. Beş dakika önce aldığım çirkin bir haber. Hepsi şimdi sansürlenmiş filmler gibi arşivdeler alt beyinde. Bulanık ve anlamsızlar. Hep öyle kalsınlar isteğim gerçekte, gelin görün ki zaman zaman arşivler isteyerek ya da istemeyerek karıştırılıyor. Birden yakınlaşan bu görüntüler hem bulanıklığını koruyor hem de merak uyandırıyor. Merak insanı yer bitirir. Öğrenmek ister illaki insan. Bunlar aslında kendi başından geçen şeyler olsa da didik didik sorgulamak, en ince ayrıntısına kadar hatırlamak ister. Kendimizi fotograflara bakarken buluruz devamlı, ya da yazdığımız eski yazılara, ya da ordan burdan aldığımız hatıra niyetiyle topladığımız ıvır zıvırlara. Sanki şuanki hayatımıza bir faydası varmış gibi özenle unutmaya çalıştığımız, uğraştığımız şeyleri bir de hatırlamak için uğraşırız. Anlamak, çözmek ve sonlandırmak istiyoruz ya içimizdeki sıkıntıları, daha önceden özenle kaldırdığımız hatıralar sızıntı yapmaya başlıyor ya yıllar geçtikçe, içimizde bir cesaret ya da umut, deşelemeye başlıyoruz.
Hatırlamaksa sabır işidir, her zaman başarıyla sonlanmaz. Aceleci davranırsan elinde kalır küçük küçük parçalar, toplamda bir anlamı olmayan bağımsız ve erimiş, parçalanmış parçalar.
Dedim ya uzakta kalan görüntüler var gözümün önünde genellikle rüyalarımda az az belirginleşen. Netleşmek gibi bir niyetleri olmayan, aklımı daha da bulandıran görüntüler, sesler, hisler. Uzaktalar hissiyatı verip aslında ensemde nefeslerini devamlı hissettiğim anılar, anlar...
Her şey filmlerde güzeldir ya keşke Sil Baştan teknolojisine ulaşsam ve bu bulanıklıklardan tamamiyle kurtulsam. Aklımı yüklerinden kurtarsam. Temiz bir kafa temiz bir dünya istiyorum kendim için. Tertemiz... Lekesiz ve berrak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder