3 Ocak 2009 Cumartesi

hepsi özge, hepsi birbirinden öte

Çok farklı kesimlerden, çok farklı bakış açılarına sahip, çok farklı hayat tarzlarına sahip arkadaşlarım var. Bunu düşününce acaba ben de bi sorun mu var diye düşünüyorum. Çünkü bu kadar istikrarsız olmak arkadaş seçimi konusunda, bu bi sorun çoğu insana göre. Ama şunu farkettim ki ben insanların iyi yönlerini görmeyi yeğliyorum dolayısıyla yanyana durduklarında birbirlerini asla tasvip etmeyecek ve sevmeyecek arkadaşlarım var. Bu çeşitliliği seviyorum aslında. Hepsinde başka başka sevdiğim şeyler var. Hepsiyle farklı farklı hayatlar görüyorum, farklı ortamlar soluyorum, farklı tecrübelere ortak oluyorum. Kimisi gey, kimisi tiki, kimisi içine kapanık, kimisi çok konuşkan, kimisi çok içer, kimisi ağzına içki sürmemiştir, kimisi inek, kimisi derslere kafayı zerre takmaz, kimisi basmakalıp, kimisi yaratıcı, kimisi entel, kimisi kaşar, kimisi melankolik ve daha bir sürü...

Onların sadece iyi yönlerini görmeyi seviyorum. Polyanna değilim ama onun gibi bişi olabilirim. Sevmediğim özelliklerini görmezden geliyorum. Aslında görmezden mi geliyorum yoksa görmüyor muyum gerçekten bilmiyorum. Ama rahat hissediyorum hepsinin yanında, hepsinin yanında başka başka yönlerimi keşfediyorum ve o yönlerimi de seviyorum.

Aslına bakarsan bu kadar farklı insanların da beni seviyor ve bana değer veriyor olmaları beni çok sevindiriyor. Megolaman falan değilim de sadece seviniyorum. Farklı tadları seviyorum, farklılıkları biraraya toplamayı seviyorum.

1 Ocak 2009 Perşembe

hayat bilgisi.1.

Hep söylüyorum ya öğrenecek çok şeyim var daha diye. Evet, öğrenecek o kadar çoook şeyim var ki... Seninle paylaşacağım hep bunları. Bişi öğrendim bu geçen sene mesela, içinden bazı şeylerin olması için ne kadar sınırlarını zorlasan da olmuyor. Zorlamamak lazım daha fazla... Bırakmak lazım bazen istemesen de...

O zaman Beck'ten gelsin....Everbody's gotta learn sometime...