22 Nisan 2009 Çarşamba

hayat bilgisi .2.

sen ne kadar zorlasan da olmaz dedim ya daha önce; bazen sen bişi yapmasan da olur olacak olanlar. sen beklemesen de gelir seni bulur sana yeni kapılar açan asma kilit, bu kez anahtarı sen de olmamasıdır tek farkı...

21 Nisan 2009 Salı

my blueberry nights

My blueberry nights bir zamanların dönüm filmiydi benim için. O filmde çok ağladım, ağladım, ağladım. Tüm suyunu akıttım içimin, midemi bulandıran bir fazlalıktı içimde sanki gözyaşlarım. Rahatladım, huzur buldum ağladıkça. Hafifledim hafifledim nirvanaya yakınlaşmaya uğraştım. Mazoşist bir ritüel değildi bu, keza gerçek hayatta ağlayamayanlardanım. Huzura ermek için bir ihtiyaçtı bu, acınası bir duruma düşmek ve acıma duygusu uyandırmak için değil. Zira bir tek ben ve "My Blueberry Nights" vardı o gece. Bir tek Jude Law ve Norah Jones benimle ağlayan, yabanmersinli pastasını yiyen…
Ben de akıttım içimi, açılan yeri de pastayla doldurdum, en sevdiğim kısmı da buydu. Tuzlu su yerine tatlı ve yumuşak bir tattı içimi dolduran. Radikaldi bu değişimler kendi çapında. Yas bitmişti artık, artık mutlu tatlı bir unutuş vardı tuzlu ve acılı terk edilişin yerinde.
Bu ben değildim, değişmeliydim. Bir gecede unuttum, değiştim, yeniden ben oldum. Küllerimden doğdum yeniden, yeniden bendim, gülen eğlenen, gözlerimde bulutlar gezinmeden, başlayan güne kahretmeden, gülerek uyanan, sevgiyle bakabilen…
Tamam abarttım bir gecede olmadı her şeyi unutmam ama patlama noktasıydı her şeyin ve bitirişimin. Bitirdim ben bitirilmeden önce. Nokta, son nokta. Bitmişti hiç var olmamacasına. Elveda…