14 Ekim 2010 Perşembe

Paris Günlükleri _IV

Evet haklısınız sıkıntılı şeylerden de bahsetmek lazım. Çok şey var sıkıntılı..

Ah mesela banka sistemleri beni süründüre süründüre öldürecek, her birisi ayrı bir ömür törpüsü! Bir hesap açtırmak ve kıçı kırık bir çek defteri almak ne kadar sürebilir ki?

Tam "oh sonunda oldu, sonunda kartıma ve çek defterime kavuştum" derken çok hem de çok erken konuştuğunuzun farkına varırsınız, çünkü çek defterinde meğerse ev adresiniz yanlış yazılmıştır, çek defterinin tek işlevinin de ev adresini ifşa etmek olduğunun altını çizeyim!

Sonra beklersiniz bir 2 hafta daha, sonra bir zarf gelir kartınız gelmiştir ve "oley artık kartımı kullanabilirim" derken yine çok ama çok erken konuşmuşsunuzdur, çünkü kartla birlikte gelen şifre çalışmamaktadır. Bir başka 2 hafta daha şifre beklersiniz!

Beklemekten bıkmışsınızdır, ama beklemekten başka bir şey de yapamazsınız! İşte izahı halim!

Bekliyorum, bekliyorum, çünkü burda bir şey yapabilmek için banka kartının olması gerekiyor yoksa metro kullanamıyorsun, telefon hattı alamıyorsun, hiç bişi yapamıyorsun, yaşayamıyorsun!

Bekliyorum, hiçbir şeyi, hem de HİÇBİR ŞEYİ bu kadar beklememiştim. Sabrımın sınırları beni de şaşırttı!

Hiç yorum yok: