7 Aralık 2007 Cuma

başka bir "ilk"

Herşey sadece başlamaya karar vermekle başlar. Benim başlama sebebim farklı olsa da yazıyorum artık burada, her zamankinden tek farkı elimde kağıt, kalem değil, klavye...bir blogda ilk yazma deneyimim, defterim ve kalemimin, o onlara özgü, kokuları olmadan ilham gelecek mi diye çok merak ediyorum.Sanırım bunu ilerde göreceğim ama burdan düşüncelerimi paylaşmak güzel...


Hayatımda hep "ilk"lerim oldu herkes gibi. İlk aşkım, ilk karne günüm, ilk yalnız evden ayrılışım, ilk şiirim, ilk teyze oluşum, ilk ihanet.... Bu liste böle devam eder, yaşadığım sürece de devamı gelecek. Bunların hiç birini unutmadım, asla unutmam neler yaşadığımı, neler hissettiğimi, sonra nasıl değiştiğini herşeyin bu "ilk"lere nasıl alıştığımı. İnsanın asla alışamayacağı şey alışacağını kabullenmek. Ben de yavaş yavaş sanırım senin varlığına alışacağım sevgili blogcum. Ne de olsa bundan sonra, beni şimdiye kadar ayakta tutan, geçmişimi bana hatırlatıp tekrar yaşatan, kağıdım, kalemim sensin. Ben duygularımı otuz iki dişimin ardına çok kolayca saklayabilirim. Bu yüzden içimdeki sesim sensin artık, kimseye açılamadığım duygularımı sen seslendireceksin, onları sen canlandıracaksın artık. Bu yazım, bu sözlerim hepsi bir ilkti başlarken yazıma ama artık onlar da eskidi. Sanırım alışmak bu, "ilk"in eskimesi...Hatıralarına bu eskileri eklemek...Beyninin onlara alışmasıyla senin de onlara alışman. Alışmanın tek kötü yanı sen vazgeçebilirsin ama beynin vazgeçemez kolay kolay, izleri silemez, kalan izleri onaramaz. Bunu biyoloji derslerinden öğrenmiştim, sinir hücrelerinin kendini yenilemediğini. O hep eskileri de barındırır içinde, vazgeçemez, yenilenemez, unutamaz.


Bu "ilk"im de unutulmayacak diğerleri gibi, hepsi bilmeliler ki asla unutulmayacaklar...

Hiç yorum yok: