12 Ocak 2010 Salı

Sicil kaygısı

Hist 241 intro to western european, meditarrenean and islam civilizations diye bir ders alıyorum bu dönem. Çok eğlenceli ve gerçekten de bişiler öğrendiğimi hissettiğim ender derslerden biri. Neyse işte finaline hazırlanıyorum şu aralar malumun final dönemi. Bizans impratorluğunun başlangıcı üzerine bi parça okuyordum ve çok ironik ama bir o kadar da gerçekçi bir saptamayla karşılaştım. Constantine bir pagan olarak ölümüne kadar Hristiyanlığı kabul etmemiş ölmesinden 5 saat önce falan vaftiz edilmiş. Aslında Hristiyanlık fiillerini serbest bırakmış ve Hristiyanlığı tek din olarak da ilan etmiş peki neden kendisi bu kadar zaman beklemiş. Nedeni aslında şimdi bile geçerli olan bir neden.

Şimdi düşünün bi etrafınızdaki hacca gidenleri... İlginçtir çoğu yaşlı dimi? Aslında mantık çok basit diğer tarafa temiz bi sicille gitmek!

Constantine de aynı mantıkla en büyük oğlunu, ikinci karısını elle tutulur bir neden yokken öldürdükten sonra, artık Hristiyan dininin haram sayabileceği bişeyi yapamıyacağı kesinleştiği anda aşka gelmiş Hristiyan oluvermiş.

Ben bu konuda biraz daha farklı düşünüyorum. İnsanların bütün haltı yedikten sonra hacca gidip dua edip temizlendik geldik aman şimdi sütten çıkmış ak kaşığız inançları bana o kadar ikiyüzlü o kadar adi ve iğrenç geliyor ki. (Gerçekten genç yaşta gidip kendini buna adamışlara bir sözüm yok saygımdan başka) O zaman yap yapıcağını her yıl hacca git ne anlamı kaldı, iyiliğin güzelliğin, erdemin sevginin...

İşte asıl metinde de Constantine'nin Hristiyan oluvermesini böyle açıklamış;
It has often been asked why he left this necessary act of Christian commitment so late.The answer is probably so as not to waste the magic of baptism, which washes away sins. An emperor can hardly live a blameless life, and there are many blots on Constantine's record - such as his unexplained execution of his eldest son and his second wife in 326.

A late baptism guarantees a clean record on the day of judgement.

Hiç yorum yok: