20 Mayıs 2008 Salı

beni bu güzel havalar şahetti (mahvetmedi:]...)

İstanbul'u etkisi altına alan sıcak hava dalgasıyla son derece mutluyum ben. Tabi ders çalışma isteğimi ortadan kaldırdığı için biraz da küskünüm bu havalara.Ama olsun varsın açsın çiçekler uçsun kelebekler ve ben de ders çalışamayayım ne çıkar ki... Zaten çalışamama sebebim havalardan ziyade göklerdeki kelebeklerin yanısıra karnıma da istila eden kelebek akını olabilir, itiraf ediyorum:) Neyse başıma bu da mı gelecekti diye sorguladım ama bunun boş olduğunu gördüm. Hayat bizim planladığımız gibi gitmiyor malesef. Malesef mi dedim aslında iyi ki biz planlayamıyoruz hayatı. Aksi takdirde ne monoton ne düzenli ve ne kadar bunaltıcı bir yaşamımız olurdu. Düşünmesi bile korkunç... Ve bundan sonra hiçbirşeyi uzun uzadıya düşünmeme ve tartıp biçmeye son vereceğime dair kendime söz veriyorum. Ne demiş büyük düşünür Sezen Aksu ve çok sevgili Ceza: GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ, İŞİMİZ BU YAŞAMAK!
Ben ne dersem diyeyim bir şeyler benden üstün, benden güçlü ve ben ona karşı koyamıyorsam bu kez teslim olmalı ve yaşamam gerekeni yaşamalı, çekmem gereken acıyı (eğer varsa) çekmeliyim hatta bu yüzden ağlamalı ve kendi kendime dövünmeliyim. Ama şimdilik hiçbirşeyi planlamıyorum ve daha ufukta bile belirmeyen bir geminin içindeki yolcu sayısını hesaplamayacağım, çünkü o gemi mutlaka bir limana yanaşacak. Söz veriyorum kendime: biraz plansız, belki hatalı ama kendiliğinden gelişen olaylara yer vereceğim hayatımda...

Hiç yorum yok: